28 Mart 2013 Perşembe

Osmanlı Kültür ve Medeniyeti dersimizden notlar...'Gönlü gönlümüzün içindedir.'

      Fatih Sultan Mehmet zamanın alimlerinden Ebu'l Vefa hazretlerini ziyaret etmek ister, lakin red cevabı alır, olabilir der. İkinci kez aynı talepte bulunur ancak aldığı cevap aynıdır. Biraz mahzun olur Fatih'imiz. Aradan biraz zaman geçince tekrar haber yollar, ziyaret talep eder, yine aynı cevabı alınca yanındaki vezirine 'bunun bir hikmeti olmalı, hazırlan gidiyoruz' der. Dergâha yaklaşırken padişahı gören talebeler hocalarına haber verirler. Ebu'l Vefa hazretleri dergâhın kapısını kilitler. Fatih kilitli kapıyla karşılaşınca vezirine dönüp 'gördün mü vezirim, kimsenin açamadığı koskoca İstanbul'un kapılarını açan Fatih, bir gönül ehlinin kapısını açamadı' der ve vezirini içeri yollar 'neden ziyaretimizi kabul etmediğini öğren' diyerek kapıda bekler. Vezir içeri girdiğinde Ebu'l Vefa hz. onu ağlayarak karşılar ve şunları söyler: ' Padişahımızın gönlü, gönlümüzün içindedir. Lakin ziyaretimize gelip sohbetimizi dinlerse kalbi burada huzur bulur ve hep gelmek ister, o bir devlet reisidir. Cihad, asker eli ve dua eli ile kazanılır. Her geldiğinde de evlatlarımıza hediyeler getirir ve onlar da yavaş yavaş dünyaya meylederler, dünyaya gönül verenlerin ise duaları kabul olmaz. Böylece ellerden birisi kırılmış olur, biz kendisine her daim duacıyız. Bunu böyle iletirsiniz' diyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder